Categories
+BT

Boşanma Davasında İlk Duruşma: Sizi Ne Bekliyor ve Ne yapmalısınız?

Boşanma Davasında İlk Duruşma: Sizi Ne Bekliyor ve Ne yapmalısınız?

“Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” (657 SK m\. Oyunlarımızda adil ve şeffaf bir oyun deneyimi sunuyoruz. bettilt\.125/E-g). “İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükûn ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi fiillere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak” (657 SK m.125/E-a)[216]. “Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek” (657 SK m.125/D-l). “Açıklanması yasaklanan bilgileri açıklamak” (657 SK m.125/D-k). “Görev yeri sınırları içinde herhangi bir yeri toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz kullanmak veya kullandırmak” (657 SK m.125/D-e). “Amirine veya maiyetindekilere karşı küçük düşürücü veya aşağılayıcı fiil ve hareketler yapmak” (657 SK m.125/D-d). “Görevle ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak” (657 SK m.125/D-c).

Çünkü, geçici tutuklama tedbirinden güdülen gaye, disiplinin bozularak askeri düzenin sarsılmasını ve askeri hizmetin aksamasını önleme zaruretidir. Bu zaruret toplumu korumak düşüncesinden değil, askeri hizmetin özelliklerinden doğmaktadır. Bu özelliğin kaynağı, Türk toplumunda askerliğe verilen önem ve askerlik görevine hasredilen değerler bütünüdür. Disiplinin muhafazası ve idamesi için cezai ve idari bir tedbir kanun ve nizamlarla alınacaktır (İçHzK.m.13). Tutuklama yetkisi de, bu bağlamda, disiplinin temini için ceza kanunundan kaynaklanan, disiplin hukukunu da kapsamakla beraber onu da aşan, ceza muhakemesi hukukuna bağlanan hüküm ve sonuçları bakımından idari ve usuli bir emniyet tedbiridir[572]. Kanaatimizce yargı denetimine kapalı olan disiplin cezalarının denetiminde AYİM’nin katı tutumu gereksizdir. Çünkü disiplin cezasını gerektirmeyen bir eylemden ceza vermek AsCK’nun 111. Maddesine göre suç sayılmış ve bu şekilde ceza verenlerin beş seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı düzenlenmiştir. Maddesi disiplin amiri tarafından, disiplin suç ve tecavüzleri nedeniyle verilen disiplin cezalarına kapatmış ise de, bir başka kanunla, AsCK’nun 111. Bu düzenleme yargı denetimine ilişkin istisnanın istisnası olarak kabul edilebilir. Bir başka ifadeyle yukarıdaki hallerin varlığı yargı yerlerince denetlenebilecektir. Maddesini de dikkate almalı ve disiplin cezasına sebep olan eylemin gerçekte disiplin suçu oluşturup oluşturmadığını denetlemelidir.

Ek-4 no’lu protokol ise 16 Eylül 1963 tarihinde imzaya açılmış, 02 Mayıs 1968 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Maddesinde hiç kimsenin borcundan dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılamayacağı düzenlenerek bu hususta yasak getirilmiştir. Maddesinde ise serbest dolaşım özgürlüğü düzenlenmiş, düzenlemeye göre bir devletin ülkesi içinde usulüne uygun olarak bulunan herkesin orada serbestçe dolaşma ve ikametgahını seçebilme hakkına sahip olduğu belirtilmiş, herkesin kendi ülkesi de dahil olmak üzere herhangi bir ülkeyi terk etmekte serbest olduğu açıklanmış, 3. Hiç kimsenin eğitim hakkından yoksun bırakılamayacağı, devletin eğitim ve öğretim ile ilgili üzerine aldığı görevleri yerine getirirken anne ve babaların çocuklarına, kendi dini ve felsefi inançlarına uygun olan bir eğitim ve öğretimin verilmesini isteme haklarına saygı gösterme yükümlülüğü olduğu belirtilmiştir. Avrupa Konseyinin amaçları arasında yer alan en önemli ilke; insan haklarının ve temel özgürlüklerinin korunması ve geliştirilmesi olup, bu amaçla hak ve özgürlüklerin en etkin bir şekilde korunması amacı ile bir sözleşme hazırlanmasına başlanmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ortaya çıkmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine taraf olabilmek için aynı zamanda Avrupa Konseyi üyesi olma koşulu getirtilmiş, Avrupa Konseyine üye olabilmek için ise insan haklarını korumanın alt yapısına sahip olma koşulu aranmıştır. Yine sözleşmeyi ciddi olarak ihlal eden üye devletlerin Avrupa Konseyinden çıkarılma koşulları da hüküm altına alınmıştır. Hazırlanan sözleşme 4 Kasım 1950 tarihinde Roma’da imzaya açılmış ve 3 Eylül 1953 tarihinde yürürlüğe girmiştir[451].

“İçHizK ve Yönetmeliğinde belirtilen nöbet görevlerini yaparken nöbet yerini terk edenler ve başka surette nöbet talimatına aykırı hareket edenler bu fiillerinden dolayı hizmet aksamamış veya maddi bir zarar doğmamışsa 2 aya kadar oda veya göz hapsi cezası ile cezalandırılırlar” (477 SK m.56) . AsCK’nun bu maddesinde ceza hukuku genel ilkelerinden farklı bir düzenleme bulunmaktadır. Çünkü TCK’na göre fail işleyeceği suçtan vazgeçerse kendisine ceza verilmemektedir. Bu düzenlemede ise suç hiç yapılmamış olsa dahi muharrik cezalandırılmaktadır. Bu şekilde ceza genel hükümlerinden ayrılmanın nedeni, askerlik hizmetinin özelliği ve askeri disiplinin korunması ihtiyacından kaynaklanmaktadır[52]. Askerlik hizmetinin gerekleri gözetilerek hem idari hem de ceza hukuku alanında özel yasalar yürürlüğe konulmuş,  bununla da yetinilmemiş, askeri suçlar, disiplin suçları ve idari işlemlerle ilgili özel görevli askeri mahkemeler kurulmuştur. Bir meslek olarak avukatlığı tanıtmayı amaçlayan bu derste, avukatlık mesleğinin tanımı ve benzer kurumlardan farkları, meslek olarak avukatlığın özellikleri, avukatlık mesleğine kabul için aranan şartlar, avukatlık mesleğinin yürütülme biçimleri, avukatın hak ve yetkileri, avukatın yükümlülükleri ve sorumlulukları incelenmektedir. Derste öncelikle anayasallık denetiminin ortaya çıkmasının arkasında yatan dinamikler, anayasalcılık bağlamında anayasa yargısının işlevi, hukuk devleti bakımından anayasa yargısının önemi ve anayasa yargısı özelindeki tartışmalara değinilmektedir. Girizgahın ardından Türkiye’de anayasa yargısının gelişimine yer verilmektedir. Denetim türlerine değinildikten sonra bireysel başvurunun işlevi, dünyadaki uygulaması üzerinde durulmakta ve Türkiye’de bireysel başvuru müessesesinin ayrıntılarına geçilmektedir.

  • Oda ve göz hapsi cezaları disiplin amiri tarafından 28 güne kadar, disiplin mahkemesi tarafından ise 60 güne kadar verilebilmektedir.
  • Hukuki geçerlilik üzerinde durarak, hukukilikle ilgili farklı anlayışları ortaya koyar.

Özbakan’ın belirttiği ve bizim de katıldığımız görüşe göre, üst ve amirler tarafından verilen ve hizmetle ilgili olmayan her emir bu maddede düzenlenen suçu oluşturmaz. Askerlik ilişkilerinin uygun gördüğü sınırlar içinde kalan hizmet dışı isteklerin suç sayılmaması gerekmektedir. Örneğin, habercisine kantinden sigara aldıran üstün fiili bu suçu oluşturmaz[140]. Kısa süreli izin süresini geçirme suçunun maddi unsuru failin, kıtasından veya görevini yapmakta olduğu yerden izin alarak ayrılmasından sonra dönmeye mecbur bulunduğu günden itibaren 6 güne kadar özürsüz gelmemesidir. Şayet iznin geçirilmesi bir özre dayanıyorsa suç oluşmaz.

Bu süre geçirildikten sonra açılan davalar süre aşımı nedeniyle reddedilecektir. Ancak AİHM, önüne gelen uyuşmazlığın “cezai yada medeni” nitelikte olup olmadığını iç hukuktan bağımsız kendisi belirlemekte ve iç hukukumuzda disiplin cezası olarak kabul edilse dahi bu uyuşmazlığı “cezai veya medeni” bir uyuşmazlık olarak kabul edebilmektedir. Mahkeme’ye göre,  “ceza” adı altında uygulanabilecek özgürlükten mahrum bırakan cezalar, “suç isnadı” kapsamına girmektedir. Davanın ciddiyeti, taraf Devletlerin gelenekleri ve AİHS’nin kişinin fiziksel özgürlüğüne atfettiği önem bunu gerektirmektedir[742]. 1982 Anayasası’nda ise; 1961 Anayasası’ndan farklı olarak bazı idari işlemler yargı denetimi dışında bırakılmıştır. Bunlar; Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler (md.105/2, 125/2), Yüksek Askeri Şura kararları (md.125/2), olağanüstü hallerde, sıkıyönetim ve savaş hallerinde çıkarılan kanun hükmünde kararnameler (md.148/1), Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararlarıdır (md.152/4). Aynı maddenin son fıkrası ise ; “görevli daire ve kurul veya kanunsözcüleri tarafından getirtilen ve ya idarece gönderilen gizli her türlü belge ve dosyalar… taraf vekillerine incelettirilmez” demektedir.

Yukarıda açıklandığı üzere Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin de oyçokluğuyla benimsediği görüş olan oda hapsi disiplin cezası ile ilgili normlar çatışmasının Anayasa – Sözleşme çatışması olduğu kabul edildiğinde, 5170 sayılı Kanunla Anayasanın 90. Maddesinde yapılan değişiklikten sonra dahi disiplin amirlerince idari kararla oda hapsi disiplin cezası verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Maddenin ilk cümlesinde düzenlenen özel tekerrür halinin oluşması için disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin, cezaların sicilden silinmesi süresi içinde tekrar işlenmesi gerekmektedir. Bu düzenlemeye göre, özel tekerrür halinin oluşabilmesi için önceki fiil ile sonraki fiilin aynı nitelikte olması gerekmektedir[398]. Dolayısıyla öncelikle her iki fiilin de aynı cezayı gerektirmesi gerekir[399]. Ayrıca aynı cezayı gerektiren fiilin aynı suç niteliğinde olması gerekir. Örneğin göreviyle ilgili çıkar sağlamak suçundan dolayı daha önce 125/D-c. Maddesine göre cezalandırılmış olan bir memurun, bu kez yine kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren ancak 125/D-k maddesine göre cezalandırılmasını gerektiren gizli bilgileri açıklama yasağını ihlal etmesi durumunda aynı fiili işleme şartı gerçekleşmemiş olduğundan özel tekerrür hükmü uygulanamayacaktır[400]. Ancak aynı nitelikte olmayı fiillerin ayniyeti (tıpatıplığı/özdeşliği) olarak anlamamak gerekir[401]. Maddesinde, “görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak” kademe ilerlemesinin durdurulmasını gerektiren bir suçtur.

(2) Birinci fıkra kapsamındaki yetkilerin üst disiplin amirlerince kullanılmaması durumunda, disiplin cezası verme görev ve yetkisi disiplin amiri tarafından kullanılır. (4) İtiraz üzerine yetkili makamlar tarafından verilen kararlar hariç olmak üzere, hiçbir idari makam tarafından, disiplin cezası ile ilgili takdir hakkının kaldırılması sonucunu doğuran bir karar verilemez veya uygulama yapılamaz. OTONET, kullanıcılar ve kullanıcıların “Portal”ı kullanımı hakkındaki bilgileri teknik bir iletişim dosyasını (Çerez-Cookie) kullanarak elde edebilir. Bahsi geçen teknik iletişim dosyaları, ana bellekte saklanmak üzere bir internet sitesinin kullanıcının tarayıcısına (browser) gönderdiği küçük metin dosyalarıdır. Teknik iletişim dosyası bir internet Bettilt güncel giriş hakkında durum ve tercihleri saklayarak İnternet’in kullanımını kolaylaştırır. Teknik iletişim dosyası, “Portal”ı kaç kişinin kullandığını, bir kişinin “Portal”ı hangi amaçla, kaç kez ziyaret ettiğini ve ne kadar kaldıkları hakkında istatistiksel bilgileri elde etmeye ve kullanıcılar için özel tasarlanmış kullanıcı sayfalarından dinamik olarak reklam ve içerik üretilmesine yardımcı olur. Teknik iletişim dosyası, ana bellekte veya e-postanızdan veri veya başkaca herhangi bir kişisel bilgi almak için tasarlanmamıştır. Tarayıcıların pek çoğu başta teknik iletişim dosyasını kabul eder biçimde tasarlanmıştır ancak kullanıcılar dilerse teknik iletişim dosyasının gelmemesi veya teknik iletişim dosyasının gönderildiğinde ikaz verilmesini sağlayacak biçimde ayarları değiştirebilirler. Kabahatler Kanunu’na göre kişinin ekonomik durumunun müsait olmaması halinde, idarî para cezasının, ilk taksitinin peşin ödenmesi koşuluyla, bir yıl içinde ve dört eşit taksit halinde ödenmesine karar verilebilir. Taksitlerin zamanında ve tam olarak ödenmemesi halinde, idarî para cezasının kalan kısmının tamamı tahsil edilir. Trafik para cezasına karşı itiraz yeri Sulh Ceza Hâkimliği olup itiraz süresi 15 gündür.

Hizmetin sınırlarının genel bir tanımla çizilmesi ve kapsamının genel bir anlatımla belirlenmesi, askerlik hizmetinin özelliğine nazaran pek mümkün görülmemektedir. Maddesindeki düzenlemeden, hangi hallerde kısa hapis cezası verileceği anlaşılamamaktadır. Dolayısıyla, ihmal sonucunda silah ve harp araç ve gereçlerini hasara uğratmanın hangi hallerde askeri suç, hangi hallerde de askeri kabahat olduğu belli değildir[57]. Failin durumu, fiilin işleniş şekli ve meydana gelen hasarın miktarına bakılarak belirlenecektir. Derste kamu icra hukuku kavramı, kamu icra hukukunun niteliği, genel icra hukukundan farkı ve kamu icra hukukunun kapsamı başlıkları altında genel hatlarıyla açıklamalar getirilecek; kamu icra hukukuna dayanak oluşturan anayasal temellere işaret edilecektir. Kamu icra hukuku, kamu alacağı kavramı, türleri, nitelikleri, kamu alacakları için getirilmiş güvenceler, kamu borçlusu, kamu alacaklarının tahsili usulü ve tahsil işlemlerine karşı başvurulabilecek hukuksal yolların işlendiği bir derstir. Deniz hukukunun özellikli bir alanını teşkil eden bu derste deniz icra hukuku reformu, temel hükümler, deniz alacakları ve uygulanacak hukuk, gemilerin ihtiyati haczi, parasal deniz alacaklarının takibi, iflasa ilişkin özel düzenlenmeler, parasal olmayan deniz alacaklarının takibi, hapis haklarının paraya çevrilmesi konuları üzerinde durulacaktır.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *